İdlib'de büyük göç korkusu

DÜNYA

4 milyona yakın kişinin yaşadığı İdlib’e saldırılar son günlerde arttı. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Abdurrahman Mustafa “Yeni bir göç krizi yaşanabilir” dedi.

Rusya destekli Şam rejimi, Suriyeli silahlı muhaliflerin elindeki son bölge İdlib'e yönelik saldırılarını artırdı. Saldırılar Ankara'yı da harekete geçirdi. Moskova ile telefon diplomasisi yürüten Ankara, İdlib'deki saldırıların siyasi süreci, Astana görüşmelerini ve sona yaklaşılan Anayasa Komisyonu oluşturulması çalışmalarını etkileyebileceğini vurguladı. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa yaşanan gelişmeleri gazetemize değerlendirirken, yeni göç tehlikesi yaşanabileceğine dikkat çekti.

250 BİN KİŞİ GÖÇ ETTİ SMDK Başkanı Mustafa şöyle konuştu: Suriye rejimi baştan beri İdlib'de, askerî çözümden yana. İdlib, son çatışmasızlık bölgesi ve Suriye'nin birçok bölgesinden insanların sürüldüğü yer. 4 milyona yakın insanın yaşadığı İdlib'de saldırılardan dolayı son 15 günde 250 bin kişi yer değiştirmek zorunda kaldı. Daha kuzeye; nispeten daha güvenli bölgelere gittiler. Rusya, İran ve rejim askerî yolları seçiyor. Suriye muhalefeti olarak biz siyasi çözümden yanayız. Bir an önce siyasi çözümün başlaması, Anayasa Komisyonu'nun oluşturulması gerekiyor. Ancak BM yasalarını hiçe sayılarak askeri operasyonlara devam ediyorlar. Bu da siyasi çözüm sürecini olumsuz etkiliyor.

AVRUPA DA ETKİLENİR İdlib'de insani dramın yaşandığını söyleyen SMDK Başkanı “Büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıyayız. Bu yeni bir göç krizi meydana getirebilir. Kriz sadece Türkiye'yi değil; Avrupa'yı da etkiler. Burada uluslararası toplumunun Rusya ve İran'ı durdurması gerekiyor. Yoksa İdlib'deki bütün siyasi süreç baltalanabilir. Uluslararası toplumun İdlib konusunda duyarlı olmasını bekliyoruz; bütün yükü Türkiye'nin üstüne bırakılmaması lazım. Türkiye'yi de sadece bu çatışmasızlık bölgesi ile sınırlamamak gerekiyor. Türkiye, krizin başladığı günden beri Suriye halkının yanında bulunuyor. Hem siyasi çözümün bir ana önce harekete geçirilmesi hem de İdlib'deki katliamın durdurulması için uluslararası toplumunun ve BM'nin de sorumluluğu bulunuyor. Bir an önce askeri saldırıların durdurulması ve Anayasa Komisyonu çalışmaları, Astana görüşmeleri ile Cenevre sürecinin devam etmesi gerekiyor” dedi.

İSİMLER BELİRLENDİ
Soçi'de düzenlenen konferans sonrası ortaya çıkan ve BM denetimden 2254 No.lu karar uyarınca Anayasa Komisyonunun oluşturulmasını Suriye muhalefeti olarak başından bu yana desteklediklerini belirten SMDK Başkanı, “Listemizi verdik; 50 kişi muhalefetten, 50 kişi rejimden 50 kişi de sivil toplum kuruluşlarından olması gerekiyor. Birkaç isim üzerinde pürüz vardı, önümüzdeki günlerde bu konuda bir gelişme olacağını görüyoruz. Çalışmalarda sona gelindi ancak rejim zaman kazanmak adına sürekli pürüz çıkartıyor, maalesef hep zamana oynuyor. Bir taraftan da sahada katliamlarına devam ediyor” diye konuştu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.