Diyanet, Türkiye gibi laik - muhafazakâr gerilimlerinin çoğu zaman görüldüğü bir ülkede belirleyici unsur.
DİYANET'İN AÇIKLAMALARI TOPLUMU BÖLÜYOR
Kutsal dinimiz İslam'ın toplumsal yaşamdaki konumu; Diyanet'in açıklamaları, okuttuğu hutbeler ve verilen fetvalar üzerine tartışma konusu oluyor. Diyanet'in fetvaları üzerine yapılan tartışmalar da en çok yine Diyanet gibi önemli bir kurumumuza zarar veriyor.
Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi web sitesinde yapılan buluğ tanımı da yine bu tartışmalara kapı aralıyor.
"9 YAŞINDAKİ KIZLAR GEBE KALABİLİR" FETVASI
Diyanet, buluğ tanımı yapılan yazıda erkeklerin 12 kız çocuklarınınsa 9 yaşında buluğ çağına girdiğini vurgulurken o yaştaki kız çocukları için 'gebe kalabilir' gibi bir ifadeye sığınıyor.
Çocuk yaşta evlilikler konusunda, muhtelif şehirlerden gelen haberlerle sarsılan Türkiye'de, Diyanet gibi bir kurumun kullandığı bu ifadelerin ne tür bir karşılık bulacağı, nasıl bir toplumsal kamplaşmaya yol açacağı ve insanların dini duygularını rencide edeceği hesaplanmıyor.
Diyanet, 9 yaşındaki kız çocuklarının gebe kalabileceğine yönelik fetvasının ardından bir de açıklama yaptı.
DİYANET İDDİALARI YALANLADI
Yapılan açıklamada, "Kesinlikle çocukların erken yaşta evlendirilmesine karşıyız"denilse de, Diyanet'in sorumluluk alanında olan her yazı, her fetva toplumun sinir uçlarına biraz daha okunuyor, dini konulardaki kamplaşmalarda uçurumu biraz daha derinleştiriyor.
EN BÜYÜK ZARARI DİYANET GÖRÜYOR
Türkiye gibi laik - muhafazakâr ayrımı zaman zaman görülen bir ülkede kendini İslam alimi gibi gösteren bazı kişilerin bulunduğu göz önüne alınırsa, Diyanet'in devlet adına insanların dini duygularını yönlendirmede nasıl belirleyici bir rolü olduğu daha kolay anlaşılır. Bu denli büyük bir öneme sahip kurum, İslam dinimizin 9 yaşındaki çocukların evlendirilmesi seviyesine çekilmesiyle en büyük zararı yine dinimize ve kendisine veriyor.