120 yıl cezaevi olarak kullanıldıktan sonra boşaltılan Sinop Cezaevi'nin restore edilmesi ve 2018 yılında çalışmalara başlanılması için Avrupa Birliği’nden 6 milyon avroluk bir hibe alınması planlanıyor.
Kültür ve Turizm İl Müdürü İrfan Göz, “Normalde bu proje 9,2 milyon avroluk bir proje. Bu projenin 3,2 milyon avroluk kısmı proje ve alan yönetiminin hazırlanması noktasında kullanıldı. Bu kısımda problem yok. Normalde o 3 milyon avroluk kısmı da Türkiye genelinde UNESCO kriterlerine uygun 30 eseri restorasyon için kullanılacaktı. Tabii ki 5 tane proje başvurusu olunca o 3 milyon avroluk kısmı da kullanma şansı olmadı” dedi.
“AB’den 6 milyon avroluk hibe alınması için çalışmalar var” Genel hedefin kültürel mirasın korunması alanında Türkiye ve Avrupa Birliği arasında sivil toplum iş birliğini geliştirmek ve güçlendirmek olduğunu belirten Göz, “Projenin amacı ise yine Türkiye ve AB arasındaki sivil toplum kuruluşlarının da katılımı ile kültürel mirasın korunmasını ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Projenin önemi Türkiye’nin restorasyon alanında almış olduğu ilk hibe projedir. Bu projenin bütün ihaleleri Merkezi Finansal İhale Birimi tarafından gerçekleştiriliyor. Tabii ki bu 3,2 milyon avroluk kısmı, ihalenin hazırlanması ve alan yönetiminin oluşturulmasında harcandı. İhaleye restorasyon için 3 milyon avro ile çıkıldı. İhalenin üzerinde bir bedelle ihale alınmak istendiği için yani 3 milyon avronun üzerinde bir bedel teklif edildiği için ihale edilemedi. İhale edilemeyince de bu proje tamamlanamadı. Tamamlanamadığından dolayı da gelen paralar da proje bittiği için geri gitmesi gerekiyordu. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve Avrupa Birliği Bakanlığımız birlikte bu projenin devam etmesi noktasında büyük çaba sarf ettiler. Neticede şu anda yeniden bu projenin filizlenmesi noktasında çalışmalar yapılıyor. Şu anda Avrupa Birliği'nden 6 milyon avroluk bir hibe ile bu projenin devamının sağlanması noktasında çalışmalar var. 2018 yılında ihaleye çıkmayı ve restorasyon işine başlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Anadolu'nun Alkatrazı
Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan bilgiye göre, Tarihi Sinop Kapalı Cezaevi, bir dönem "Anadolu'nun Alkatrazı" tabiri ile de tanınan ve 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilen cezaevidir. Tarihi eskilere dayanan yapı, şiirlere, şarkılara konu olmuştur. Üç yanı deniz olan ve tarihi kale duvarlarının içerisinde yer alan cezaevine ev sahipliği yapan kale yaklaşık 4000 yıl önce bölgenin hakimi Gaskalılar tarafından yapılmıştır. Grek, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar kendi dönemlerinde kaleyi korumuş ve güçlendirmişlerdir. Kalenin cezaevi olarak kullanımına ait en eski belgeler ise 1568 yılına dayanmaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde bu zindandan şöyle bahsetmiştir: "Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Allah korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar."
İç kalenin resmi olarak zindana dönüşmesi ise 1887 yılında olmuştur. O dönem Sinop Mutasarrıfı Veysel Paşa yeni binalarla birlikte bir de hamam eklemiştir. 1939 yılında da çocuk hapishanesi olarak kullanılmak üzere bir bina daha yapılmıştır.