Böyle devam ederse bundan 30 yıl sonra Karadeniz'de pamuk yetiştirmeye başlayacağız, fındık ve çay tarımı da Karadeniz Bölgesi'ni terk edecek" dedi.
Samsun'da özel bir lisenin konuğu olan Prof. Dr Yusuf Demir, "Su, Kuraklık ve Geleceğimiz" konulu konferansla lise öğrencilerine suyun önemini anlattı. Su konusunda önemli çalışmaları olan Demir, suyun doğru kullanımı konusunda özellikle gençlerin bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'yi 30 yıl içerisinde ciddi kuraklık riskleri ile karşılaşabileceğini belirten Demir, şimdiden buna karşı önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi.

"Türkiye'deki tek yeşil alan Karadeniz'de olacak"
Son zamanlarda iklimde önemli değişikliklerin yaşandığını belirten Demir, "Türkiye'de son yıllardaki yağış miktarında yüzde 25 azalma var. Bu sene bu rakam daha da yukarı çıkıyor. Geçen yıl daha fazla kar yağdı. Şu anda yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızda sıkıntı var. Türkiye'nin çölleşme riski haritasına baktığımızda yıllara göre güneyden kuzeye doğru gelen bir kuraklık var. Eğer önlem almazsak. Eğer Türkiye'nin doğal su kaynaklarını koruyamazsak, önümüzdeki 30 yıl içerisinde karşılaşacağı manzara olumsuz olacak. Eğer böyle devam edersek Türkiye'deki tek yeşil alan Karadeniz'de dar bir alan olacak. Bu yüzden Karadeniz'e yerli ve yabancı turizmciler yatırım yapmaya başladı. Böyle bir tehlikeye karşın bu günden önlemlerimizi almamız lazım" dedi.

"Uludağ'da kar kalmayacak"
Türkiye'deki kuraklık riskinin bir takım tehlikeleri beraberinde getirdiğini belirten Demir, "Turizm etkilenecek. Böyle giderse Uludağ'da kar kalmayacak. Fındık ve çay tarımı Karadeniz Bölgesi'ni terk edecek. Çünkü kuraklıktan kuzeye doğru kayacak. Böyle devam ederse bundan 30 yıl sonra Karadeniz'de pamuk yetiştirmeye başlayacağız. Deniz sıcak olduğu için hamsi kaçtı. Bunun gibi birçok nedeni sıralayabiliriz. Dünyada hiçbir eksilmiyor. Kainattaki su atomlarının sayısı belli. Dünyadan su eksilmiyor ama suyu kirlettiğimiz zaman bu döngüyü etkiliyoruz. Çeşitli faktörlerle suyu kirletiyoruz. 1 litre yanık yağ 800 bin litre suyu kirletiyor. Saf temiz su ile kirlenmiş suyun buharlaşıp toprağa düşmesi arasında bir zaman farkı doğuyor. Onun için yağış rejimi değişiyor. Yağmurun yağması gereken zamanda yağmıyor. Bakıyorsunuz birden yağıyor ve afetler meydana geliyor. Biyo çeşitlilik azalıyor. Erozyon artıyor. Bu nedenle suyun kullanımı noktasında dikkatli olmamız lazım. Bu günden bazı önlemleri almazsak yarın çok sıkıntılı zamanlar yaşayabiliriz" diye konuştu.
Konferansın ardından okul yönetimi Prof. Dr. Demir'e teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti.