Türk insanının Dünya Sağlık Örgütü tavsiyelerinin 3 katı tuz tükettiğini hatırlatan uzmanlar, aşırı tuzun başta kalp ve damar sağlığı olmak üzere böbrek sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olduğunu bildiriyorlar. Antalya’da düzenlenen 34. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi’nin basın toplantısında Dünya Sağlık Örgütü’nün günde 6 gram olan tuz tüketimi tavsiyesinin Türkiye’de ortalama 18 gram dolayında olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Altun, “Tansiyonu yükselttiğini bildiğimiz tuzun fazla tüketimi kalpte büyümeye ve böbrekte hasara sebep oluyor. Ülkemizde yaklaşık 75 bin son dönem böbrek yetmezliği hastası var. Her yıl 10 bin kişi diyalize başlıyor. Bunun en önemli sebebi aşırı tuz tüketimi” dedi.
EKMEK TUZ KAYNAĞI
Türk halkının aşırı tuz tüketiminin en önemli sebebinin ekmekteki olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altun, “Ne yazık ki ekmeği çok fazla tüketen bir toplumuz. Değişik ülkelerde değişik miktarda tuz oranı olan ekmekler var. Bizde 100 gram ekmekte 1,75 gram tuz bulunuyordu. Yapılan düzenlemelerle 1.5’a çekildi. Ortalama 400 gr. ekmek tüketildiği göz önüne alınınca bu düzenleme ile 1 gramlık bir azalma sağladı. Türk toplumunun tükettiği tuzun yüzde 35 civarı ekmekten, yüzde 30’u yemek hazırlanırken tencereye eklenen tuzdan, yüzde 20’si hazır gıdalardan, yüzde 10’u masa da yemeğe eklenen tuzdan geliyor. Hazır gıdaların içinde zeytin ve peynir dikkat çekiyor. Bu besinleri de Türkler olarak çok tükettiğimiz için ortalamamız Avrupa’nın üzerinde” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın tuzun azaltılması ile ilgili yaptığı çalışmalar ve ekmekteki tuz oranının azaltılması sonucunda ülkemizdeki tüketimin günde 14.8 grama çekildiğini hatırlatan, Prof. Dr. Altun, “Bir gramlık azalma hastalık riskini düşürür. Tuz tüketiminin yaklaşık 6 gram azaltılmasıyla inmeye bağlı ölümlerin yüzde 20-25, kalp krizine bağlı ölümlerin yüzde 10-15 oranında azaltılabileceği öngörülmektedir” diye konuştu.
AŞIRI KISITLAMA DA ZARARLI
Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi olan günlük 6 gramın çok altında tuz tüketiminin de zararlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altun, “Agresif tuz diyeti yapan yaşlılarda beraberinde aşırı su tüketimi de varsa, kan sodyum değerlerinin düşmesi söz konusu. Bu da komaya kadar giden ciddi sağlık problemlerine yol açabilir” dedi.
KAYA TUZU MASUM DEĞİL
Ülkemizdeki tuz tüketimi halen çok yüksek olduğu hâlde benzer oranda sodyum içeren kaya tuzunun sağlıklı olarak gösterilmesinin bilimsel bir tarafı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Altun, “Tuzun zararlı olan kısmı sodyumdur. Kaya tuzunun da temel yapısı sodyum klorürdür ve günde 6 gramdan fazlası zararlıdır. Ayrıca daha derinden çıkarıldığı için fiyatı da normal tuzdan 3-4 kat pahalı satılmaktadır. Sofradan normal tuzu kaldırıp yerine kaya tuzunu koymak daha sağlıklı beslenileceği anlamına gelmez” dedi.
YAVAŞ YAVAŞ AZALTIN
Beyindeki tat mekanizmasının hafızasının 3 hafta olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Altun, tuzu birden kesmek yerine günlük alınan miktarın yavaş yavaş aşağı çekilmesinin daha kolay olacağını söyledi. Prof. Dr. Altun, tuzu azaltabilmek için şu tavsiyelerde bulundu:
¥ Taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin.
¥ Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklemeyin; sofraya tuzluk koymayın.
¥ Tuz içeriği yüksek olan salamura besinleri (zeytin, peynir, turşu gibi) ve konserve besinleri daha az tüketin, tuzlu iseler suda bekletin.
¥ Satın aldığınız hazır besinlerin etiketlerini mutlaka okuyun ve daha az tuzlu olanları tercih edin.
¥ Yemeğinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen, limon gibi besinlerle baharatları kullanın.
¥ Ev dışında yemek yiyorsanız az tuzlu besinleri tercih edin.